Hükümet Konağı kentin o zamanki Valisi Halil Rıfat Paşa tarafından 1884 yılında yaptırılmıştır. Binanın ilk iki katı kesme taş, üçüncü katı ise 1913 yılında ahşap olarak inşa edilmiştir. Geçirdiği bir yangın sonucunda üçüncü katı tümüyle yanmış, birinci ve ikinci katın yalnızca duvarları kalmıştı. 2005 yılı sonunda yeniden eski görünümüne ve işlevine kavuşmuştur.Kaynak:Sivas İl Kültür ve Turizm MüdürlüğüSivas Gezilecek Yerler
Yazar: admin
-
DİVRİĞİ KALESİ
Çaltı Çayı’na bakan yamaçta kayalık arazinin üzerinde bulunan bu kalenin günümüze ulaşabilen haliMengücekoğulları Dönemi’ne aittir. Kalenin yapımını belirten iki satırlık yazıt kapı üzerinde bulunmaktadır. Kale kesme taştan, iç ve dış olmak üzere iki bölümdür. Günümüze yalnızca dış kaleye ait surların bir bölümü gelebilmiştir. Anıtsal Aslanlı Burç buradadır. Bu burç 10 metrelik cephe üzerinden 8 metre yükseltilmiştir. Aslanlı Burç’tan kuzeye doğru devam eden düz bir çizgi üzerindeki iç kale surları, birkaç tane burç ayağı ve beden duvarlarının bir kısmının temelleri dışında tamamen yıkılmıştır. Temelinden burcuna kadar otantik birTürk Kalesiolması bakımından önemli bir eserdir.Kaynak:Sivas İl Kültür ve Turizm MüdürlüğüSivas Gezilecek Yerler
-
GÜDÜK MİNARE
Güdük Minare, Eretnaoğulları’nın kurucusu Alâeddin Eretna tarafından 1347’de ölen büyük oğlu Şeyh Hasanbeg için yaptırılmıştır. Şehrin hemen hemen tam ortasında yer almakta olup bugün iyi durumdadır. Dikilitaş mahallesi Atatürk caddesi üzerinde bulunan ve üstü yıkılmış bir minareye benzetilen şeklinden ötürü bu adla anılan türbe Dabas Tekkesi olarak da bilinmektedir.Yapı, kesme taştan kübik bir alt kısımla onun üzerine oturan silindirik tuğla ikinci kısımdan teşekkül etmiş ve üstü konik bir külâhla örtülmüştür. Silindirik kısma geçiş tuğladan örülmüş iri Türk üçgenleriyle sağlanmıştır. Bazı bilim adamlarınca, güney cephesinin iki köşesindeki boşluklarda birer sütunçe bulunduğu kabul edilmektedir.Türbenin ortasında yer alan dikdörtgen lahdin üzerindeki altı parça halinde yazılmış kitâbeden başka bir inşa kitâbesi yoktur.İri Türk üçgeni geçişleriyle Anadolu mimarisinde ayrı bir yere sahip olan türbe benzerlerinden çeşitli farklılıklar gösterir. Kapı ve pencere ölçülerinin birbirine eşit olması dikkat çekicidir. Alttaki ölü mahzeniyle üstteki kübik bölüm arasında yapıyı çepeçevre saran bir silme dizisi bulunmaktadır. Mahzen karanlık olmayıp küçük bir menfez tarafından aydınlatılmaktadır.Kaynak:TDV İslam AnsiklopedisiSivas Gezilecek Yerler
-
SİVAS ARKEOLOJİ MÜZESİ
Vali Ahmed Muammer Bey tarafından 1914 yılında Mekteb-i Sanayi İmalathanesi olarak yapılan bina, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 29.04.2009 tarihinde Sivas Arkeoloji Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Orta Anadolu’nun en büyük arkeoloji müzesi olan müzede, bölgede 9 milyon yıl önce yaşamış çeşitli memeli hayvanlara ait fosil kalıntıları,Kalkolitik Çağ’a (MÖ 5500–3000),Eski Tunç Çağı’na (MÖ 3000-2000) veHititler’e ait birçok buluntunun yanı sıraRoma,Bizans,SelçukluveOsmanlıdönemlerine ait eserler de sergilenmektedir.Kaynak:Sivas İl Kültür ve Turizm MüdürlüğüSivas Gezilecek Yerler
-
SİVAS ATATÜRK KONGRE MÜZESİ
Sivas Atatürk Kongre Müzesi Mustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye tarafından 2 Eylül-18 Aralık 1919 tarihleri arasında “Milli Mücadele Karargâhı” olarak kullanılmıştır.Fotoğraf: Official Turkish MuseumsSivas Müzesi’nde bulunan kitabesine göre bina 5 Ekim 1892 tarihinde Sivas Valisi Mazlum Paşazade Mehmet Memduh Bey tarafından Mülki İdadi Binası olarak yaptırılmıştır.Fotoğraf: Official Turkish MuseumsXIX. yüzyıl Geç Osmanlı Dönemi sivil mimarisinin güzel örneklerinden biri olan yapı üç katlıdır. İç avlulu binanın dış cephelerinde taş, iç mekânlarında ise ahşap malzeme kullanılmıştır.Fotoğraf: Official Turkish MuseumsMustafa Kemal Atatürk ve Heyet-i Temsiliye’nin bir süre karargâh olarak kullandıkları ve o tarihlerde Sultani (lise) olan bina; Sivas Kongresi’nin 4-12 Eylül tarihleri arasında burada toplanması ile tarihsel bir kimlik kazanmıştır.Fotoğraf: Official Turkish Museums1981 yılına kadar okul olarak kullanılan bina onarımı, teşhir ve tanzimi gerçekleştirildikten sonra 1990 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır.Fotoğraf: Official Turkish MuseumsSivas Atatürk Kongre Müzesi’nde Tarihi Kongre Salonu ve Atatürk’e ait çalışma ve dinlenme odası, kongrenin yapıldığı günlerdeki hali ile muhafaza edilmektedir.Fotoğraf: Official Turkish MuseumsMüzede kongre öncesindeki olayların, Mustafa Kemal Atatürk’ün kongre hazırlığı ile ilgili tamimlerinin ve bildirilerinin sergilendiği salon; o zamanki muhaberenin temelini oluşturan telgraf odası; Sivas Kongresi ile ilgili tutanakların yer aldığı salon; merkezi Sivas’ta kurulmuş olan Anadolu Kadınları Müdafa-i Vatan Cemiyeti’ne ait bildiriler ve haberleri içeren belgeler ile İrade-i Milliye Gazetesi’nin basıldığı matbaa makinası ve bu gazeteye ait nüshaların sergilendiği salonlar bulunmaktadır.Fotoğraf: Official Turkish MuseumsMüzede ayrıca Sivas Kongresi sırasında ve sonrasında Sivas’ta alınan tüm kararlara ait belgeler; Cumhurbaşkanlığı Köşkü Atatürk Özel Arşivi, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Tarih Komisyonu ve Ateşe Özel Arşivi, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı arşivlerindeki belgelerin örnekleri müzede sergilenmektedir.Kaynak: Sivas İl Kültür ve Turizm MüdürlüğüSivas gezilecek yerler
-
AŞIK VEYSEL MÜZESİ
Sivrialan Köyü’nde bulunanHalk Ozanı Âşık Veysel Şatıroğlu’nun evi Kültür Bakanlığı tarafından 1979 yılında kamulaştırılmış ve 1982 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. Müzede Âşık Veysel’in kişisel eşyaları, fotoğrafları, şiirleri ve onunla ilgili yayınlanan eserler sergilenmektedir. Âşık Veysel’in anısını yaşatmak için her yıl 9-11 Temmuz tarihleri arasında Sivas’ta ve Şarkışla-Sivrialan Köyü’nde anma törenlerinin yanı sıra“Âşık Veysel Âşıklar Bayramı”adı altında festival düzenlenmektedir.Kaynak:Sivas İl Kültür ve Turizm MüdürlüğüSivas Gezilecek Yerler
-
SİVAS KALESİ
Sivas kent merkezinin gelişiminde önemli bir yer tutan kalenin (Topraktepe), Arkeolog Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından 1946 yılında yapılan kazılar neticesinde MÖ II. bin başlarından itibaren iskân edildiği tespit edilmiştir. Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat, yaklaşan Moğol tehlikesine karşı Sivas surlarını tamir ettirmiştir. 1243 yılında Selçuklu ve Moğol orduları arasındaki Kösedağ Savaşı öncesinde yapılan bu tamiri anlatan kale kitabesiSivas Müzesi’nde korunmaktadır. Kenti tamamen kuşatan dış surların beş veya yedi kapısı vardır. Kapı sayılarındaki değişiklikler, her onarımda yeni kapıların açılması veya kapatılmasından kaynaklanmıştır. Bunlar; Kayseri Kapısı, Dolap Kapı, Tokmak Kapı, Cancun Kapısı, Şalpur Kapısı, Bağdat Kapısı, Tokat Kapısı gibi isimlerle anılmaktadır.Kaynak:Sivas İl kültür ve Turizm MüdürlüğüSivas Gezilecek Yerler
-
SİVAS KALESİ
Sivas kent merkezinin gelişiminde önemli bir yer tutan kalenin (Topraktepe), Arkeolog Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından 1946 yılında yapılan kazılar neticesinde MÖ II. bin başlarından itibaren iskân edildiği tespit edilmiştir. Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat, yaklaşan Moğol tehlikesine karşı Sivas surlarını tamir ettirmiştir. 1243 yılında Selçuklu ve Moğol orduları arasındaki Kösedağ Savaşı öncesinde yapılan bu tamiri anlatan kale kitabesiSivas Müzesi’nde korunmaktadır. Kenti tamamen kuşatan dış surların beş veya yedi kapısı vardır. Kapı sayılarındaki değişiklikler, her onarımda yeni kapıların açılması veya kapatılmasından kaynaklanmıştır. Bunlar; Kayseri Kapısı, Dolap Kapı, Tokmak Kapı, Cancun Kapısı, Şalpur Kapısı, Bağdat Kapısı, Tokat Kapısı gibi isimlerle anılmaktadır.Kaynak:Sivas İl kültür ve Turizm MüdürlüğüSivas Gezilecek Yerler
-
GÖK MEDRESE
Gök Medrese,Türk mimarisinin ve süsleme sanatının birlikte görülebildiği en önemli yapılardandır. Yapının çeşitli bölümlerindeki yazıtlardanIV. Kılıçaraslan’ın oğluIII. Gıyaseddin Keyhüsrevdöneminde Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından, 1271 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.Gök Medrese’nin, mermer taş kapısı, ışık-gölge oyununu yaşatacak denli zengin bir görünüme sahiptir. Yapı, açık avlulu, dört eyvanlı, iki katlı plan özelliğine sahiptir. Yapıldığı tarihten itibaren dini ilimlerin tahsil edildiği medrese olarak hizmet verdiği bilinen bina 1926 yılında müzeye dönüştürülmüştür.Kaynak:Sivas İl Kültür ve Turizm MüdürlüğüSivas Gezilecek Yerler
-
DİVRİĞİ ULU CAMİ VE DARÜŞŞİFASI
Divriği ve civarında en erken yerleşimHititler Dönemi’ne kadar inmektedir. Cami yöreMengücekoğulları’nın yönetimi altında olduğu dönemde Ahmet Şah ve eşi Turan Melek tarafından camisi ile birlikte 1228-1229 yıllarında yaptırılmıştır. İslam mimarisinin bu başyapıtı iki kubbeli türbeye sahip bir cami ve ona bitişik bir hastaneden oluşmaktadır. Yapılar, mimari özelliklerinin yanı sıra, sergilediği zenginAnadolu geleneksel taş işçiliğiörnekleriyleUNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır.Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası Türkiye’nin bu listeye giren ilk mimari yapısıdır.Mimarı Ahlatlı Hürremşah’ın elinde 1228 yılında şekil alan Divriği Ulu Cami, plan tipi ve süsleme özellikleri bakımından benzeri olmayan bir eserdir. Camiye bitişik olarak inşa edilen iki katlı, avlulu ve eyvanlı bir yapı olan Darüşşifa, hastaların su sesi ile sağlıklarına kavuştuğu bir hastane olarak benzersiz özelliklere sahiptir.Ulu Cami ve Darüşşifa, dıştan yalın bir mimari görünüme sahiptir. Ancak Darüşşifa Taç Kapısı, Cami Kuzey Taç Kapısı, Cami Batı Taç Kapısı ve Şah Mahfili Taç Kapısı’nın her biri birbirinden farklı eşsiz bezemeleri ile göz kamaştıran birer mimarlık ve mühendislik harikası niteliğindedir.Yapının tüm taç kapılarındaki üç boyutlu, asimetrik, bitkisel ve geometrik figürler özgün bir betimleme anlayışıyla heykele yakın yüksek kabartma tekniğinde coşkun bir biçimde işlenmiştir. Taşın adeta bir dantel gibi işlendiği Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası’ndaki bu barok mimari üslubunTürk ve İslam Sanatı’nda bir başka benzeri yoktur. Taç kapılarda olduğu gibi cami içindeki her sütun, sütun kaidesi ve sütun başlığı ile kubbe içi tavan süslemeleri de ayrı üslup ve bezeme örneklerini sergilemektedir.Sivas Gezilecek Yerler